Kırmızı Saçlı Kadın | Kitap Hakkında Düşüncelerim
Kafam Bir Tuhaflık‘tan sonra Kırmızı Saçlı Kadın, okuduğum ikinci Orhan Pamuk kitabı oldu. KBT’ta Pamuk’un karakter ilişkilerini işleyişine hayran olmuştum. İstanbul hayranı biri olmasam da hikayenin eski İstanbul‘da geçmesiyle şehrin tarihine aşık olmuştum. Bu kitap da aynı şeyleri hissettim. Hatta KSK ile yazara daha da hayran oldum diyebilirim. Kitap oldukça ince. 195 sayfa. Okurken, bu özellikle dikkatimi çekti. Sonra düşündüm, en hayran olduğum yazarların en beğendiğim romanları hep inceydi. Stefan Zweig olsun, Albert Camus olsun. Asıl olayın ince kitaplardaki işçilik olduğunu düşündüm. Asıl olay, olayı daha az sayfada anlatabilmekti belki de. Bir karakterin karakteristik bir özelliğinin okuyucuya aktarılması için bir veya iki defa yazılması yetmiş bu kitaplarda. Yazarın farkı da…